Spor
 

SULTANBEYLİ GENÇLİK SİTESİ SPOR
 
 
 
Son Dakika
 
 
 
¤ Maraton | iddaa ¤Besiktaş ¤ Maraton | iddaa ¤Turkcell Süper Lig
¤ Maraton | iddaa ¤Fenerbahçe ¤ Maraton | iddaa ¤Bank Asya 1. Lig
¤ Maraton | iddaa ¤Galatasaray ¤ Maraton | iddaa ¤Dünyadan Futbol
¤ Maraton | iddaa ¤Trabzonspor ¤ Maraton | iddaa ¤Röportaj
¤ Maraton | iddaa ¤Milli Takım ¤ Maraton | iddaa ¤Hakem Camiası
¤ Maraton | iddaa ¤Federasyon'dan ¤ Maraton | iddaa ¤Futbol Medya
¤ Maraton | iddaa ¤TV Reytingleri ¤ Maraton | iddaa ¤Ekstra Magazin
¤ Maraton | iddaa ¤İddaa ¤ Maraton | iddaa ¤Spor Ekstra
¤ Maraton | iddaa ¤Transfer Dosyası ¤ Maraton | iddaa ¤Fortis Türkiye Kupası
¤ Maraton | iddaa ¤Videolar ¤ Maraton | iddaa ¤Futbol Linkleri
¤ Maraton | iddaa ¤Sitene Ekle ¤ Maraton | iddaa ¤Maraton RSS
 
 
 
 
¤ Maraton | iddaa ¤   ¤ Maraton | iddaa ¤
    ¤ Maraton | iddaa ¤ Turkcell Süper Lig Puan Durumu  
 
 
 

Olimpiyat seddi

Abdulbaki Çelik / haber www.sultanbeyli-genclik.tr.gg

Pekin 2008 Olimpiyat oyunları başladı. Her ne kadar spor, barış ve sevgi içeriği ile özdeşleştirilmek istense de tarih boyunca olimpiyat oyunları, spordan çok öte anlamlar barındırdı. Tarih boyunca oyunlar, politik güçlerin arenası oldu. Soğuk Savaş döneminde kutuplaşmış dünyanın boykot  yarışlarına da ev sahipliği yapan olimpiyatlar halen, gücün, rekabetin, mücadelenin ve başarının yanı sıra küresel bir mücadelenin dolaylı  platformu olmayı da sürdürüyor. Geçmişe oranla, popüler isimlerin ve sportif mücadelenin, olimpiyatların politik yönünü biraz daha maskelediği söylenebilirse de Tibet ve Doğu Türkistandaki insan hakları ihlalleri Pekin 2008de sık sık gündeme getiriliyor olması,  Pekin Olimpiyatlarının bu anlamda "renkli" geçeceğinin ipuçlarını veriyor.

PEKİN 2008 SANCILI BAŞLIYOR
Dört yılda bir düzenlenen Modern Olimpiyatların 26ncısı 8 Ağustos - 24 Ağustos 2008 tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Çin Halk Cumhuriyetinde yapılan Pekin 2008 Yaz Olimpiyatlarında 28 spor dalında 302 karşılaşma düzenlenecek ve bu oyunlara 10 bin 500 oyuncu katılarak becerilerini sergileyecek. Çin Halk Cumhuriyeti, olimpiyatları, kendilerinin bir dünya devi olarak yükselişinin simgesi olarak kullanmak için çaba gösteriyor. Zaten Pekin 2008in resmi sloganı da Bir Dünya, Bir Rüya… Ancak başta Doğu Türkistan ve Tibet sorunu olmak üzere insan hakları konusu ile çevresel konulardaki ihlallerinin gündeme getirildiği gösteriler yapılıyor. Olimpiyat meşalesinin geçtiği yerlerde meşaleyi söndürmek için çeşitli eylemler yapıldı
.

OLİMPİYATLARIN TARİHÇESİ
Olimpiyatların kökeni Antik Yunanda yapılan şenliklerden geliyor. Mitolojinin oldukça yaygın olduğu Yunanistanda Tanrı Zeus adına Milattan Önce (M.Ö) 776 yılında Olimpia bölgesinde yapılan bu şenlikler, Likogorosun önerisiyle tarihteki ilk olimpiyat oyunları özelliğini kazandı. Önceleri sadece bir gün süren yarışmalar, değişik dalların da katılmasıyla 5 güne çıktı. Ölülerin 8 yılda bir dirildiği inancıyla 8 yılda bir yapılan olimpiyatlar daha sonraları 4 yılda bir yapılmaya başlandı. Sadece Yunanlı erkeklerin katıldığı yarışmalarda dereceye girenlere ödül olarak zeytin dalından yapılmış çelenkler takılırdı. Romalıların Yunanistanı işgal etmesiyle M.Ö 146da oyunlar Atinaya taşındı. Bizans İmparatoru 2nci Theodosius, Milattan Sonra (MS) 392 yılında olimpiyat oyunlarının yapıldığı stadyum ve tapınakları yıkarak olimpiyat geleneğine son verdi. MS 522 ve 551 yıllarında meydana gelen doğal afetlerde bu tesislere büyük ölçüde zarar vererek Eski Olimpiyatların izlerini ortadan kaldırdı.

OLİMPİYAT SEMBOLLERİ
Modern Olimpiyatların kurucusu olan Baron Pierre de Coubertin, ilk modern olimpiyatı 1896 yılında Atinada düzenledi. Coubertinin başlattığı olimpiyatlarda çeşitli semboller de yer alıyor. Olimpiyat bayrağı beyaz zemin üzerine iç içe geçen 5 halkadan oluşuyor. Bu halkalar, mavi, siyah, kırmızı, sarı ve yeşil renklerinden oluşuyor ve dünyanın 5 kıtasını sevgi ve dostluk duyguları içinde bağlamayı simgeliyor. Olimpiyatların açılış töreninde bütün sporcular hep bir ağızdan Olimpiyatlarda ülkemin şerefi ve sporun zaferi için kurallara uyacağıma ve sportmence davranacağıma yemin ediyor. 1920 Anvers oyunlarında yapılmaya başlanan yemin dışında Olimpiyat Meşalesi de olimpiyatlar açısından farklı bir önem taşıyor. Olimpiyat Meşalesi, Yunanistanın Olemp Dağında, güneş ışığından dev mercekler vasıtasıyla tutuşturuluyor ve olimpiyatların yapılacağı ülkeye kadar elden ele ülke ülke dolaştırılıyor. Daha sonra ise olimpiyatların başlayacağı stadyumdaki dev meşale tutuşturuluyor. Olimpiyat Meşalesi, 1936 Berlin Olimpiyatlarında tarihteki yerini aldı. Modern olimpiyatların başladığı 1896 Atinadan bu yana en son olimpiyat olan 2004 Atinaya kadar 130a yakın ülkenin sporcuları madalya kazanmaya hak kazandı. Bu en büyük spor organizasyonunda ABDli sporcular 894 altın, 692 gümüş, 609 bronz olmak üzere toplam 2195 madalya ile birinci sırayı alırken Türk sporcuları 36 altın, 19 gümüş, 19 bronz, toplam 74 madalya ile 34üncü sırada bulunuyor. Türk sporcular aldıkları madalyanın birçoğunu atasporu güreş ve halterde kazandılar.

OLİMPİYATLARDA EFSANE SPORCULAR 
Son yıllarda görsel şova dönüşen Olimpiyatlar, spor dünyasına kattığı efsane sporcularla da gündemde kalmasını bildi. Macar ordusunda astsubay olan Karoly Takacs, elinde bomba patlaması sonucu sağ elini kaybetti. Ancak Takacs, zayıf olan sol elini geliştirerek, 1948 yılındaki Olimpiyatlarda tabanca ile atış müsabakalarında iki altın madalya kazandı. ABDli sprinter Wilma Rudolphun hikayesi ise ibret verici. 22 kardeşin 20incisi olan Rudolp, çocukluğunda çocuk felci geçirerek, 8 yaşına kadar dayanaksız yürüyememişti. Ancak azim ve kararlılıkla bu felci yenerek 3 altın madalyaya ulaştı.

STADYUMA GİRDİ AMA YALNIŞ YÖNE KOŞTU
1908 yılında Londrada yapılan olimpiyatlarda Prenses Marynin yarışın başlangıcını yatak odasının penceresinden izlemek istemesiyle trajikomik bir olay yaşandı. İtalyan atlet Dorando Pietri, Prensesin keyfi tavrı sonucu 42 bin 195 metreye çıkan koşuda, stadyuma çok yorgun bir halde girdi. Pietri, bu halde yanlış yöne girdi ve koşmaya devam etti. Hakemlerin uyarısı ile doğru yöne koşmaya başlayan Pietrinin takati kalmadı ve yere yığıldı. Peitri, bitiş çizgisine yetkililer tarafından adeta taşınarak götürülünceye kadar 3 kez daha düştü. Bitiş çizgisini bu şekilde birinci olarak geçti. İtalyan bayrağı göndere çekildi. Ancak ikinci sırada gelen ABDli Johnny Hayes, bu duruma itiraz etti. Ve altın madalya Hayese verildi. 1956 yılında hayata gözlerini yuman son hakem, ölüm döşeğinde, Dorando Pietriyi düştüğü yerden kaldırıp koşturma sebebinin, doping kullanan ve öldürücü bir yarış çıkaran bir atletin halkın gözünde suçlu göstermek istememeleri olduğunu söyledi. 1908 Londrada doping kullanmak serbestti.

OLİMPİYATLARDA YÜZ KARALARI
Olimpiyatların kahramanları olduğu gibi yüz karaları da ilan edilmiyor değil. 1904teki St. Louis oyunlarında yaşanan Fred Lorz olayından beri yüz karası sporcular Olimpiyat tarihinin sayfalarında silinmez izler bırakıyor. ABDli Fred Lorz, pek enerjik görünüyordu ve maraton koşusunu birincilikle bitirdi. Ancak Lorz, bacağına kramp girdiğini, araba ile devam ettiği yarışı tekrar koşmaya başlayarak yarışı bitirdiğini itiraf edecekti. Olimpiyat komitesi bunun üzerine Lorzdan unvanını alarak, ABDli Thomas Hickse verdi. Cinsiyetleri üzerinde şüpheler bulunan atletler de önemli bir sıkıntı kaynağı oldu. Polonya asıllı Stella Walasiewicz 1932 ve 1936 bayanlar 100 metre yarışlarında altın ve gümüş madalya kazandı. 1980de bir cinayete kurban gidince kendisinde erkeksi özellikler bulunduğu görüldü. Alman Dora Ratjen 1936da yüksek atlamada dördüncü olduktan sonra kendisinin kadın kılığına girmiş bir erkek olduğu anlaşıldı.

ONISCHENKONUN KILICI ÖZEL Mİ ÖZEL
Rus eskrimci Boris Onischenko, Montreal 1976da çok kurnaz bir hile yaptı. Kılıcını, puan kazandırıcı vuruş yapmasa bile elektronik donanımı aldatacak şekilde ayarladı. Bir altın ve iki gümüş madalya sahibi sporcu 1976da bu yolla mücadele edip kazanmaya çalıştığı ortaya çıkınca diskalifiye edildi. 1972de düzenlenen oyunlarda yine aynı yöntemle mücadele edip etmediği ise uzun süre tartışıldı. Kanadalı sprinter Ben Johnson, 1988 Seul Olimpiyatlarında 100 metrede 9,79 sn ile dünya rekoru kırdı. Ancak Johnsonun doping testinde ilaç kullandığı anlaşılınca birincilik Carl Lewise geçti. Johnsonun rekorları geçersiz ilan edildi. De Bruin, 1996 Atlantada 3 altın ve 1 bronz kazandı. Bu beklenmedik bir başarıyı ABD kamuoyu ve basını sorgulamaya başladı. 1998 yılında yüzücünün idrar testi tahlillerinde doping maddesine rastlandığı açıklandı. Ancak Bruinın unvanları ile madalyalarına dokunulmadı.

TÜRK OLİMPİYAT TARİHE BAKIŞ
Olimpiyatlara katıldığımız yıllardan beri Türk sporcular da önemli başarılara imza attılar. 1908 yılından itibaren olimpiyatlara katılan Türkiye için en önemli başarı hiç kuşkusuz Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu ve Küçük Dev Adam Halil Mutluya ait… Tüm otoritelere göre tüm zamanların en iyi haltercisi olarak gösterilen Naim Süleymanoğlu, 1988 Seul, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyatlarında olimpiyat ve dünya rekorları kırarken 1992de Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından Dünyanın En İyi Sporcusu seçildi. Halil Mutlu da, 1996 Atlanta, 2000 Sidney ve 2004 Atina Olimpiyatlarında altın madalya kazandı. Greko-Romen stilde güreşen sporcumuz Hamza Yerlikaya da 1996 Atlanta ve 2000 Sidney Olimpiyatlarında altın madalya kazanma başarısını gösterdi. Yine güreşçimiz Mustafa Dağıstanlı da 1956 Melburn ve 1960 Romada altın madalya kazandı.

OLİMPİYATLARA İLK KATILAN SPORCUMUZ MULOS EFENDİ
1908 Londra Olimpiyat oyunlarına Türkiyeden sadece Tatavla Heraklis (bugünkü Kurtuluş Gençlik Kulübü) cimnastikçilerinden Aleko Mulos efendi katıldı. Herhangi bir başarı kazanamayan Mulos, Olimpiyatlarda Türkiyeyi temsil eden ilk sporcu olma özelliği kazandı. 1912 Stockholma Türkiyeden Vahram Papazyan ve Mırgırdıç Mıgıryan Efendiler katıldı. Birinci Dünya Savaşı nedeniyle 1916 Berlin gerçekleşmedi. Almanya ve Avusturya ile birlikte Türkiye de, Dünya Savaşını çıkaran ülkelerden biri olarak kabul edildi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından cezalandırılan Türkiye, 1920 Anvers Olimpiyat oyunlarına katılamadı. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 1924 Paris oyunlarına 10 kişi ile katıldı. 1928 Amsterdamda Türk sporcusunun katıldıkları yarışmalarda bir dördüncülük, bir altıncılık, iki yedincilik ve bir sekizincilik alarak adlarını Olimpiyat Şeref kütüğüne yazdırdı. Türkiye, 1932 Los Angeles oyunlarına masraflı olduğu gerekçesiyle katılmadı.
1936 Berlin Olimpiyat Oyunları, Türk spor tarihinde ve Türk Olimpizminde bir altın dönemin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Türk sporcular ilk defa burada Şeref Kürsüsüne çıktı. Türkiye, 1936 Berline 60 sporcu, 12 idareci ve 2 antrenör ile 4 hakemden oluşan tam 78 kişilik bir kafile ile katılırken güreşçimiz Yaşar Erkan, olimpiyatlarda ilk altın madalya kazanan sporcu oldu. Berlindeki olimpiyat oyunlarında ilk defa Türk kızları da ülkemizi temsil
etti.

SOĞUK SAVAŞ, OLİMPİYATLARA SIÇRADI
1980 Moskovada ise Soğuk Savaşın izleri görüldü. Sovyetler Birliğinin Afganistan topraklarını ele geçirmesi üzerine başta ABD ve batılı olmak üzere pek çok ülke bu olimpiyatları protesto ederek katılmadı. Aralarında Türkiyenin de bulunduğu 60tan ülke Moskovada yer almadı. 1984 Los Angeles olimpiyatları ise bu sefer Sovyet Bloğu tarafından protesto edildi. 1980 Moskovada 80 ülkenin sporcularının bulunmalarına karşın 1984 Los Angelese 140 ülkenin sporcuları katıldı. ABD, bunu Sovyetler Birliği karşısında yeni bir olimpik başarı olarak değerlendirdi. Öte yandan1984 Los Angelesta, bokstan elde ettiğimiz 2 bronz madalyadan başka bir şey çıkaramadık. Bu başarı güreş ve atletizm dışında kazandığımız 3üncü bir dal oldu. 1948 Londra Olimpiyat Oyunları üç adım atlama üçüncüsü atletimiz Ruhi Sarıalp, Türk sporunda 36 yıllık yalnızlıktan kurtuldum nihayet! diyerek yaşadığı sevinci dile getirdi. İkinci Dünya Savaşının hemen öncesinde Berlinde yapılan olimpiyatları güç gösterisine dönüştüren Adolf Hitler, Nazi propagandası yaptığı konuşmasını radyodan tüm dünyaya duyurdu. Sovyetler Birliği ise 1952 yılına kadar Olimpiyatlara katılmadı. Bunun yerine 1928 yılından itibaren Spartakiads adıyla kendine yakın ülkelerin katılmasıyla başka bir spor organizasyonu düzenledi. 1968 Olimpiyatları iki siyahı atletin olimpiyat tarihine geçecek gösterisine şahit olmuştur. 200 metre yarışında rekor kırarak altın madalya alan Tommie Smith ve aynı yarışta 3üncü olarak bronz madalya alan John Carlos madalya töreninde siyah eldivenli ellerini yumruk şeklinde havaya kaldırarak adına yarıştığı ABDdeki ırk ayrımcılığını protesto etti. Bunun sonucu iki atlet de milli takımdan uzaklaştırıldı.

OLİMPİYATLARDA BOYKOT ŞOVU
Olimpiyatlar tarihinde ilk boykot 1956 yılında Hollanda, İspanya ve İsviçre tarafından Macaristandaki ihtilali protesto için yapıldı. 1976 Montrealde 20 Afrika ülkesi, Güney Afrika ile rugby maçı oynayan Yeni Zelandanın oyunlardan çıkartılmasını istedi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi bu isteği geri çevirdi. 20 Afrika ülkesi de bavullarını toplayıp ülkesine döndü. Soğuk Savaşın kendisini şiddetli bir şekilde hissettirdiği yıllarda, 1980 ve 1984de peş peşe yapılan Moskova ve Los Angelesdeki oyunlar, ülke bloklarını ortak hareketini gösterdi. 1979 yılında Sovyetler Birliğinin Afganistanı işgal etmesini protesto eden ve ABDnin başını çektiği 64 ülke Moskovayı protesto etti. Oyunlara sadece 80 takım katıldı. Dört sene sonra bu defa ABDde yapılan olimpiyatları Doğu Bloğu ülkeler boykot etti. SSCBnin önderliğinde aralarında Doğu Almanya ve Kübanın bulunduğu 13 ülke olimpiyatlara katılmadı. Oyunlara Demir Perde ülkelerinden yalnızca Romanya katıldı. Bunun yanında Kamboçya, Mısır, Irak ve Lübnan, Süvevş Bunalımı (Savaşı) olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşının protesto için bu olimpiyatlara katılmadı. 1988de Kuzey Kore, Seuldeki (Güney Kore) oyunlara katılmadı. Bu oyunlara Küba, Etiyopya ve Nikaragua da katılmadı. Bu boykotların yanı sıra Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) bazı ülkeleri çeşitli nedenlerden dolayı müsabakalara katılmaktan men etti. IOC, son olarak, hükümetin Irak Milli Olimpiyat Komitesi (NOC) yönetim kurulunun işlerine sürekli karışmasını gerekçe göstererek, Irakı 2008 Pekin Olimpiyatlarına katılmaktan men etti.

1972 BERLİN OLİMPİYATLARINDA 11 İSRAİLLİ, 5 FİLİSTİNLİ ve 1 ALMAN ÖLDÜ
Siyasi propaganda alanı olarak görülen olimpiyatlara kan da bulaştı. 1972 Münih Olimpiyatlarında, oyunlar tarihinin ilk ve en önemli silahlı eylemi gerçekleşti. Sosyalist Kara Eylül örgütüne bağlı Filistinli üyeler İsrail adına yarışan 11 sporcuyu esir aldı. İki sporcuyu hemen öldüren üyeler diğer 9 sporcuyla beraber Almanyayı terk etmek üzere havaalanına geldiklerinde Alman güvenlik güçlerinin operasyon hazırlığında olduğunu fark ederek, 9 sporcuyu öldürdükten sonra girdikleri çatışmada can verdi. 18 saat süren olayda 11 İsrailli sporcunun yanı sıra bir Alman polis ve 5 militan öldü. Öte yandan 1996 Atlanta Olimpiyatlarında Olimpiyat Parkında bir bomba patladı. Patlama sonucu bir seyirci öldü ve 100den fazla kişi yaralandı. Melih Uzunyol adlı TRT kameramanı ise olayı çekmek üzere koşarken kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Soruşturmaların sonucunda bombayı Eric Robert Rudolph adlı bir ABD vatandaşının koyduğu ortaya
çıktı.

                             

Powertürk - Sitene ekle

 
 
  Bugün 3 ziyaretçiKisi buradaydı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol